Kıskançlık insanın gelişim evrelerine bakıldığında hangi yaşta olursa olsun en temel ve baş edilmesi en zor duygularından birisidir. Kardeş kıskançlıkları birden fazla çocuğu olan her ailede görülür. Çünkü hiçbir çocuk anne ve babasının ilgisini, sevgisini, zamanını bir başkası ile paylaşmak istemez. Özellikle anne, çocuğun dünyasıdır, en değerli varlığıdır. O’nu bir başkası ile paylaşacağını; bir diğer ifadeyle annesinin sevgisini kaybedeceğini öğrenmek ya da paylaşıyor olmak çocuk için acı verici bir durumdur.
Bazı çocuklar kardeş istediklerini söylerler. Bu durum, anne ve babaları rahatlatır. Ancak, kardeşin doğması ile sorunlar baş göstermeye başlar. Burada öncelikle, çocukların isteklerinin, değişkenlik gösteren bir doğası olduğu unutulmamalıdır. Ayrıca, çocuklar kardeş kavramını bilmezler. Onlar, aslında istediği zaman oynayabileceği, istemezse evine gönderebileceği, hayatını paylaşmak zorunda olmadığı sadece bir oyun arkadaşı isterler. Öneri: İlk olarak, ikinci bir çocuk kararını siz verin, çocuğunuzun doğası gereği isteklerinin değişken olacağını unutmayınız!
İlk çocuk, kardeşi olana kadar, anne ve babasının ilgisini, sevgisini tamamen üzerinde hisseder, bunları kimseyle paylaşmadan büyür. Kardeşin dünyaya gelmesi ile beraber kendi üzerinde toplanan bu ilgi ve sevginin azaldığını görür. Çünkü yeni doğan çocuk en azından fiziksel temel ihtiyaçları nedeniyle daha çok zaman ve enerji harcamayı gerektir ki bu durum, büyük olan çocuğun önceden kendisine sunulan zaman, ilgi ve emeğin kısıtlanması ile olur.
Öneri: Çocuğun kıskançlığını ortadan kaldırmaya ve kardeşini sevdirmeye çalışmak yerine, olumsuz duygularını ifade edebilmesini sağlamalısınız. “Beni çok yoruyor, bu yüzden bazen ben de ona kızabiliyorum, hiçbir şeyini kendisi yapamadığı için ben yardım etmek zorundayım, sana eskisi gibi zaman ayıramıyorum ama seni önceden sevdiğimden daha az sevdiğimi düşünme, ben de kardeşim doğduğunda böyle hissetmiştim” vb. ifadelerle onun olumsuz duygularını ifade etmesini cesaretlendiriniz ve onu anladığınızı gösteriniz.
Kimi zaman küçük kardeşin gelmesiyle beraber, anne ve babaların ilk çocuktan beklentileri artar; daha fazla sorumluluk almaları, başarılı olmaları yönünde baskılar ortaya çıkarken; diğer yandan da, kardeşi ile olan ilişkilerinde uyumlu ve olumlu hatta kardeşi ile ilgili sorumluluklara yardımcı olması beklenir. Olumsuz tutum ve yaklaşımlarından dolayı çoğu zaman suçlanır, cezalandırılır.
Öneri: Ona her zaman biricikliğini hissettiriniz, böylece daha az sevildiğine yönelik düşünceleri ile baş etmesi kolaylaşacaktır. ‘Sen benim biricik kızımsın/oğlumsun, senin annen/baban olduğum için çok mutluyum, iyi ki senin gibi bir oğlum/kızım var’ vb. ifadeleri sıklıkla kullanınız. Bu sözlerinizin gerçekliğini ona zaman ayırarak, birlikte oyun oynayarak, keyifli etkinliler yaparak gösteriniz.
Kardeş Kıskançlığı Nasıl Önlenir?
- Çocuğunuzu kardeşi ile kıyaslamayın. Sen büyüksün, o daha küçük, ağabeysin-ablasın gibi sözler çocuğa itici gelir. Çocuğunuzu bebeğe karşı yaptığı yanlış davranışlarda yargılamayın.
- Kavga ve çekişme durumlarında ayırın, mola verdirin. Sakinleşmelerini bekleyin. Asla onlara fizyolojik ceza vermeyin, olay anında haklı-haksız yargılaması yapmayın. Fizyolojik ceza yerine parka gitmeme, oyuncağı ile bir süre oynamama gibi cezalar vererek hatalarını anlamalarını sağlayın. Ceza vermeden önce neden bu cezayı aldığını anlatın.
- Paylaşılamayan eşya ya da oyuncak için adil bir plan yaparak, uymalarını sağlayın. Uymadıkları zaman, paylaşılamayan oyuncak ya da ürünü ikisinin de kullanımından kaldırın.
- Cezaların yanı sıra çocuğunuz/çocuklarınız olumlu davranışlarını pekiştirip ödüllendirin. Sık sık sevginizi dile getirin.
- Kardeşin bakımında çocuktan yardım isteyin. Birlikte mama hazırlayabilir, bebeği birlikte besleyebilirsiniz.
- Kardeş gelmeden önceki davranışları ve çocuğa ilgiyi kardeşi olduktan sonra da aynı şekilde devam ettirin. Oyun çocuğu ise birlikte oynayın, vakit geçirin.
Bunun doğal gelişim sürecinde adım adım çözümleneceğini unutmayınız. Çünkü kardeş kıskançlığı doğal gelişimsel bir sorundur.
Çocuk eğer kendisini dışlanmış, yalnız, sevilmeyen çocuk olarak hissederse kaybettiklerini tekrar kazanmak için bebekleşmeye başlayabilir (alt ıslatma, emzik, biberon kullanımı, aşırı hırçınlık vs.). Regresyon dediğimiz bu durumda aileler paniğe kapılmamalı, fazla tepki göstermemeli ve kızmamalıdır. Bu durumu ortadan kaldırmak adına bir uzmandan yardım almalısınız.
PSK. GİZEM KOÇ